Türkiye’de 6 aylık enflasyon oranları belli oldu. Bu oranlara göre emeklilere yapılacak zam oranı da belli oldu.
Milyonlarca emekli yüzde 15,75 olarak belirlenmesi beklenen zam oranına isyan ediyor.
Birçok emekli, hayat pahalılığının giderek arttığı bir dönemde, yapılan zammın yeterli olmadığını vurguladı. Konuyla ilgili görüşlerini paylaşan bir emekli, “İnsanlar eskiden çay-simit hesabı yapıyorlardı, şimdi o hesabı da yapmıyorlar, buna bile yetmiyor. Onların gözleri var, görmüyor; kulakları emekliyi, emekçiyi, dar gelirliyi duymuyor ve dilleri yalan söylüyor. Bu yaşananla bıçak eti geçti, kemiğe dayandı, bıçak kemikte. İnsanca yaşayacağımız, onurumuzla yaşayacağımız bir yaşam istiyoruz” ifadelerini kullandı.
“Bu yaşananla bıçak eti geçti, kemiğe dayandı, bıçak kemikte”
İktidarın açlık sınırının altında maaş alan emekliyi görmediğini, duymadığını belirten emekli Necip Bey, yerel seçimlerde halkın gösterdiği tepkinin genel seçimlere de yansıyacağını iddia ederek, şunları söyledi:
“İnsanlar eskiden çay-simit hesabı yapıyorlardı, şimdi o hesabı da yapmıyorlar, buna bile yetmiyor. Onların gözleri var, görmüyor; kulakları emekliyi, emekçiyi, dar gelirliyi duymuyor ve dilleri yalan söylüyor. Toplumdan koptular. Emekli ikramiyesi ilk verildiğinde 3 depo benzin alıyordum. Şu an verilen ikramiye bir depo benzin almıyor. Bunu dolara, altına, ekmeğe vurduğunda yaşam onların söyledikleriyle örtüşmüyor, dilleri yalan söylüyor ve artık emekliler bu sıkıntıyı dile getiriyor, meydanlara çıkıyor. Yerel seçimlerde bunun gereğini yaptılar. Genel seçim olduğunda bunu gene yapacaklardır. Emekliler; onurlu, torunun, çocuğunun yüzüne bakabileceği bir yaşam istiyor. Çocuğundan destek almak istemiyor.
Bizi kıskanan gelişmiş Avrupa ülkelerini örnek veriyor. Oradaki emekli, burada 5 yıldızlı otelde yaşıyor. Batıkent’ten geldim, buraya gelinceye kadar metro-dolmuş hesabını yapıyorum. Bu yaşananla bıçak eti geçti, kemiğe dayandı, bıçak kemikte. İnsanca yaşayacağımız, onurumuzla yaşayacağımız bir yaşam istiyoruz. Bizi külfet olarak görüyorlar ama biz yıllarca prim ödedik, yatırım yapıldı. Bu primlerimizin karşılığı insanca yaşam olmalı. Bizi kıskanan ülkelerin emeklisinin seviyesinde yaşamak istiyoruz. Çöpten ekmek, artık, çürük meyveleri toplayan insanlar basına yansıyor. Ama kendileri saraylarda saltanat içerisinde oldukları için bunu görmüyorlar. Cam fanus içerisinde yaşamdan kopuklar. Cam fanustan çıksınlar, toplumun içerisine gelsinler.”
“Ekmek yemekten ekmek kafalı olduk”
Zam oranının yanı sıra iktidarın alım gücünü artırması gerektiğini belirten emekli yurttaş Zahir Aslan, emeklilerin hakkını alabilmesi için eylemliliğin sürdürülmesi gerektiğini belirtti. Hükümetin enflasyonla mücadele şeklini de eleştiren Aslan, “Zam beklemiyordum. Alım gücünün yükselmesini istiyorum. Burada eylem yaptık, kaç kişi var. Kabahat hükümetin değil ki, bizim. Buraya 1 milyon insan gelseydi hükümet bu zammı verebilir miydi? İnsanlar bebeğine mama alamıyor, çürük malları topluyor. Bizim insanlarımız haklarını aramaya gelseydi hükümet bunu yapmazdı. 15 bin lira maaş alan adam, 15 bin lira maaşla geçinebilecek mi? İnsanların alım gücünün yükseltilmesi lazım. Diyorlar ki, ‘Alışveriş yapmayın, zam yapmayalım. Zam yaparsak alışveriş yaparlar, enflasyonu düşüremeyiz.’ Sen enflasyonu düşüreceksin diye biz alışveriş yapmayalım mı, verdiğin para ne ki. Soralım şuradaki insanlara en son ne zaman sinemaya veya tiyatroya gittiklerini. Bunları bile konuşamıyoruz. Ekmek yemekten ekmek kafalı olduk. Ölümü gösterip sıtmaya razı ediyorlar. Adaletin olmadığı yerde yolsuzluk olur, yoksulluk olur, sefalet olur” ifadesini kullandı.
“Ne zaman insanlar sokakları boş bırakmaz, biz o zaman hakkımızı alırız”
Yaptıkları protestolara katılmayan vatandaşları eleştiren Aslan, “Bizim insanımız açlıktan ölmeyi kabul ediyor. ‘Korkuyorum’ diyorlar. Neden korkuyorsun, 65 yaşına geldin, bir ayağın çukurda. 15 lira çay parası veremiyorsun, burada gelip ağlıyorsunuz ama gelip şurada tepki koyamıyorsun. 20 sene bu adamı biz seçtik, bir de başkası olsun. Onu beğenmezsen onu da at. Ne zaman insanlar sokakları boş bırakmaz, biz o zaman hakkımızı alırız. Bu eylemleri her gün yaparsak, onları orada rahat oturtmazsak o zaman biz kazanırız” dedi.
